• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  •  https://www.facebook.com/gokcealankoyu.burgaz
 
Üyelik Girişi
KÖŞE YAZILARI

Baki olan ülke, gerisi teferruat…

izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, katıldığı televizyon programında 2019 Yerel Seçimleri'ne ilişkin önemli mesajlar verdi. Her gittiği ilçe ve köyde yeniden aday olması yönünde yoğun baskılarla karşılaş

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, katıldığı televizyon
programında 2019 Yerel Seçimlerine ilişkin önemli mesajlar verdi. Her
gittiği ilçe ve köyde yeniden aday olması yönünde yoğun baskılarla
karşılaştığını söyleyen Başkan Kocaoğlu şunları kaydetti:
Artık bizim hedefimiz, CHP’den güveneceğimiz, inanacağımız, kefil
olacağımız bir arkadaşa bayrağı teslim etmek… Kişiler fanidir, ülkeyi
yönetmek için partiler de araçtır. Baki olan göz bebeğimizden daha iyi
bakmamız gereken ülkedir, topraktır, millettir, vatandır. Gerisi de
teferruattır…İzmir’de herkes bilir ki 31 Mart akşamı CHP’li bir arkadaşımız
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olacak. Nokta…"
Başkan Aziz Kocaoğlu, İZBANda greve çıkan işçilerin ücretlerinin sendika
tarafından karşılanmamasını da değerlendirdi:
"Sendika böyle bir ücreti veremeyeceğim diyorsa, bizim çalışanlarımız,
bizim kardeşlerimiz, aynı zamanda hemşerilerimiz çok ciddi sıkıntıya
girecek demektir. O desteği sağlayamıyorsa, o zaman yüzde 22 zammı
beğenmeyip elinin tersiyle iterek greve niye başladı, niye sürdürdü; bunu da
sorgulamak gerekir."

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuk olarak katıldığı Günaydın
TV’deki Gündem Siyaset programında Deniz Ölgünün gündeme ilişkin sorularını
yanıtladı. 15 yıllık başkanlık döneminin kısa bir değerlendirmesini yapan Başkan
Kocaoğlu, "Bizim en büyük farklılığımız, sadece yasayla belirlenmiş belediye
hizmetlerinden değil, kentin ve kentlinin kalkınmasından ve ekmeğini büyütmekten
kendini sorumlu hisseden bir anlayışı benimsemiş olmamız" dedi.
Aday olmama kararımı 2013’de vermiştim
Seçimlerde aday olmama kararını, aslında 5 yıl önce aldığını söyleyen Başkan Aziz
Kocaoğlu, “İki dönemin yeterli olduğuna, iki dönemden sonra başka bir gözün, başka bir
nefesin gelmesi gerektiğine inanıyorum. Geçen seçimde de aday olmayacaktım ama
Adalet ve Kalkınma Partisi’nden Binali Bey aday gösterildikten sonra benim de aday
olmam, siyasi ahlakım, çalışma azmim, siyasetteki iddiam gereği şarttı. O yüzden bir 5
sene daha uzatmış olduk. Kendisine de sizin yüzünüzden bir 5 sene daha belediye

başkanlığı yapıyorum diyerek bunu paylaştım. Tarım, turizm, hizmet sektöründe
projelerimizi başlattık, yürütüyoruz. Ama gönül bunların sonuçlanmasını görmek istiyor.
Emekli olarak göreceğiz artık” şeklinde konuştu.
Doğru adaylarla 2009u yakalarız
Başkan Kocaoğlu, “desteklediğiniz aday var mı" sorusunu ise şu sözlerle yanıtladı:
"Mevcut belediye başkanları içerisinde gönlümün nerede olduğunu, İzmir çukurunda
herkes bilir. Malumu ilan etmenin bir anlamı yoktur. Seçimlerde hem Büyükşehir
Belediye Başkan adayını, hem de ilçe belediye başkan adaylarını doğru belirlersek
2009’daki başarıya yakın bir başarıyı elde ederiz. Hata yaparsak, o zaman bir şey
diyemem. Zor bir seçim. Ama CHP için, hata yapmamak kaydı şartıyla, adayları, meclis
üyelerini doğru belirlemek kaydı şartıyla kolay bir seçim olabilir. Ben zaten 1 Ekim’de
aday olmayacağımı açıkladım. Her hafta bir gün, iki gün mutlaka sahadayım. Mahalle
mahalle, ilçe ilçe, köy köy geziyorum.”
Nasıl yoğurt yediğim bilinir
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP Genel Merkezi’nden bir kez daha
aday olması yönünde teklif gelmesi durumunda nasıl bir tavır takınacağı sorusunu ise
şöyle yanıtladı:
“Öyle bir teklifin geleceğini zannetmiyorum. Genel Merkez benim nasıl yoğurt yediğimi,
nasıl yürüdüğümü bilir. Beni tekrar aday olarak görmek isteyen arkadaşlar teveccüh
gösteriyorlar, sağ olsunlar. Hepsine teşekkür ediyorum. 2004 yılında Bornova’da aday
olduğumda ilçede sevilen bir esnaftım. Eşim de uzun yıllar o bölgede çocuk hekimliği
yapmıştı. Aday adaylığımız konuşulurken çarşıda, pazarda herkes çok büyük teveccüh
gösteriyordu. Eşim de bana dedi ki ‘Sevildiğimizi biliyordum ama bu kadar olduğunu
bilmiyordum’. İnsanlarımızın bu sevgi gösterisi tabi insanın hem gururunu hem gönlünü
çok okşuyor. Şimdi her gittiğimiz ilçede, köyde aynı tezahüratla, ısrarla, dayatmayla
karşılaştık. Ama artık bizim hedefimiz, CHP’den güveneceğimiz, inanacağımız, kefil
olacağımız bir arkadaşa bayrağı teslim etmek.”
İhanet varsa esneklik yoktur
2014 yılındaki seçimleri ve bazı ilçelerin çok az farkla kaybedilmesini değerlendiren
Başkan Kocaoğlu “Kıl payıyla ilçe kaçırmadık. Aday yapılmayan arkadaşlar başka
partilerden aday olarak oyları böldü. O arkadaşlardan birkaçının şu anda partimizden
belediye başkanı aday adaylığı kabul edildi. Ben buna kesinlikle karşıyım. Ama bakın bir
partili, belediye başkanına, il başkanına, milletvekiline kızabilir. Sevmeyebilir, ona destek
olmayabilir. Genel Başkanı sevmeyebilir, ona muhalefet edebilir. Bu parti içi bir yarıştır.
Ama belediye başkanlığına, milletvekilliğine gelmiş, aday adaylığı konumuna gelmiş bir
parti üyesi aday gösterilmedim diye başka partiye gidip, senin partinin oy kaybetmesine,
seçim kaybetmesine neden oluyorsa, o adamın mezara kadar partide işi yoktur. Bu kişinin
karşısında partinin dimdik durması gerekir. Bu tavrımı sert bulabilirler. Siyaset esneklik
ister diyebilirler. Ama ihanet varsa esneklik yoktur."diye konuştu.
31 Mart’ta CHP’li bir arkadaşım seçilecek
Nihat Zeybekçi ile aynı dönemlerde belediye başkanlığı yaptığını söyleyen Başkan
Kocaoğlu, şöyle devam etti: “Cumartesi günü oğlunun nikahına gittik o da nezaket
ziyaretinde bulundu. Tanıdığımız bildiğimiz bir arkadaşımız. O da iş dünyasından geliyor.
Hayırlı uğurlu olsun ama seçimi biz kazanacağız. İzmir’de herkes bilir ki 31 Mart akşamı
CHP’li bir arkadaşımız İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olacak. Nokta…"

“Partiler tabandan yara alacaktır”
Yerel seçime yönelik partiler arasındaki ittifak kararını da yorumlayan Başkan Aziz
Kocaoğlu şunları kaydetti: “Belediye başkanlığı sistemi başkanlık sistemidir. Bir kişinin
seçileceği yerde nasıl bir ittifak olur benim pek aklım almıyor. Genel seçimde ittifak olur.
Burada zımni ittifak olabilir. İlleri paylaşmak, ilçeleri paylaşmak sadece CHP-İYİ Parti
için değil aynı zamanda Cumhur İttifakı için de söylüyorum. Bu benim şahsi
görüşümdür. Başkanlık sistemi 2 partili sistem demektir, buna zorlamak demektir. Diğer
partiler birbirleriyle kaynaşacaktır. Bu ittifak partilere aidiyeti ciddi anlamda
törpüleyecektir. Partiler tabandan yara alacaktır. Ben bir yerel yöneticiyim, genel
siyasetten anlamam. Genel merkezler, genel başkanlar doğru karar vermişlerdir. Ama
benim şahsi görüşüm yerel seçimlerde ittifak olmayacağıdır. Sen şu ilçede o partiye oy
ver, ben bu ilçede bu partiye oy vereyim gibi bir ittifakın, siyasetin de particiliğin de
benim bildiğim evrensel kurallarına uymamaktadır.”
Baki olan ülke, toprak, millet, vatan..
2019 Yerel Seçimleriyle ilgili değerlendirmelerinde adayın önemine vurgu yapan Başkan
Aziz Kocaoğlu, “Kişiler fanidir, ülkeyi yönetmek için partiler de araçtır. Baki olan göz
bebeğimizden daha iyi bakmamız gereken ülkedir, topraktır, millettir, vatandır. Gerisi de
teferruattır. Birçok kıymetli arkadaşımız var. Bu seçimde büyükşehir adayı kadar ilçe
belediye başkanları da çok önemlidir. Büyükşehir Belediye Başkan adayı aynı zamanda
lokomotif olur. Diğer ilçeleri de, kitleleri de sürükler. Yeni gelen sürükleyici
olamayabilir. İlçe belediyeleri hem kendini yukarı taşıyacak hem Büyükşehir’i yukarı
taşıyacak, ona da oy devşirecek, oy kazanacak. CHP’nin potansiyel olarak kaybedeceği
bir ilçe yok. Ama siyasettir, siz aday çıkarırsınız diğer parti daha sevilen birini çıkarır, o
zaman 30 ilçede 3-4 kaza bela olur. Ama bizim hedefimiz 30 ilçedir” şeklinde konuştu.
“Greve neden başlandığını sorgulamak gerek”
İZBAN greviyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu şöyle konuştu:
“İZBAN rakamı önerdi. Biz de TCDD ile arkasındayız. Yüzde 22 oran belirlendi. Bu
sağlıklı bir oran. Enflasyon artışı var ama refah payı yok. Refah payı ne demek?
Gelirden, kardan zam almak demektir. Refah varsa, ekonomi büyüyorsa, işletme kar etsin
demiyorum, zararını azaltıyorsa, yahut karını arttırıyorsa o zaman refah payını yükseltir.
Bu sadece para sıkıntısı değil. Bu ekonomik kriz bir yapısal krizdir. Yapısal tedbirler
alınmadığı, finans krizi geçiştirildiği, yatırıma kaynak yaratılmadığı için gerekli tedbirler
sağlanmadan bu kriz giderilemez. Ekonomik krizin siyasi kriz getireceği, ülkemizin ciddi
krizler yaşayacağını her zaman, her yerde paylaşıyorum. Toplumun hepsi, esnafından en
büyük işadamına 81 milyonun hepsi bu acı ilacı içmek zorundadır. Sadece borçla yatırım
yapılamaz, sonu uçurumdur. Sendikalar tarafından işçilere grev süresince ödenen
dayanışma aidatının kaldırıldığını dün okudum. Sendika böyle bir yükümlülüklerinin
olmadığını söylüyor. Böyle bir yükümlülükleri yoksa, sendika neden aidat toplar?
Yıllardan beri toplanan o parayı sendikanın ne yaptığı beni ilgilendirmez. Benim işim de
değil. Dayanışma aidatlarıyla grevi sürdürebileceklerine inanıyordum. Sendika böyle bir
ücreti veremeyeceğim diyorsa, bizim çalışanlarımız, bizim kardeşlerimiz, aynı zamanda
hemşerilerimiz çok ciddi sıkıntıya girecek demektir. O desteği sağlayamıyorsa, o zaman
yüzde 22 zammı beğenmeyip elinin tersiyle iterek greve niye başladı, niye sürdürdü; bunu
da sorgulamak gerekir.”
http://www.sekizeylul.com/haber/baki-olan-ulke-gerisi-teferruat-9893.html

332 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Hava Durumu
Takvim