CHP Selçuk Gençlik Kolları Başkanı Tuğrul Kaplan Basın açıklaması Yaptı
6 Mayıs 1972'de idam edilişlerinin 47.yıl dönümlerini saygıyla anıyoruz.
CHP Selçuk Gençlik Kolları İlçe Binasında yaptıkları Basın açıklamasıyla Üç Fidanı andı. Basın açıklamasına CHP Selçuk İlçe Başkanı Mehmet Karanfil ve Yönetim kurulu üyeleri, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ve CHP Meclis Üyeleri de Katıldılar. Gençlik Kolları Adına Basın Açıklaması yapan Tuğrul Kaplan Açıklamasında: "Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın tam Bağımsız Türkiye için verdikleri mücadele içerisinde 6 Mayıs 1972'de idam edilişlerinin 47.yıl dönümlerini saygıyla anıyoruz.
O günden bugüne kadar geçen süre içinde, Deniz Gezmiş ve arkadaşları unutulmak bir yana, onurlu bir kuşağın gurur duyulan isimleri haline geldiler. Onlar Türkiye'nin tam bağımsızlığı için mücadele eden üç fidandı. Bu gençler bağımsızlığın ve barışın sembolüdür, kimseye ateş açmadılar, kimseyi öldürmediler onlar sadece Türkiye'nin tam bağımsızlık mücadelesini nasıl yürütürüz diye düşündüler.
Onların yaktığı devrim ateşiyle yolumuzu aydınlatmaya devam edip ve bu yol uğruna gereken her şeyi yapmaya hazır olduğumuza CHP gençliği olarak söz veriyoruz.
Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu durum ve bunun karşısındaki çaresizlik, bu sürece daha en başında direnen devrimci gençlik hareketini ve onun önderlerini daha da değerli kılmaktadır.
Denizleri, Yusufları, Hüseyinleri gecenin karanlığında idam edenler, tam bağımsız Türkiye düşüncesini de idam ettiklerini sandılar ancak devrim şehitlerinin ölümsüzlüğü, aynı düşüncelerle bir araya gelen binlerce, yüz binlerce devrimci gencin tam bağımsız Türkiye’ye olan sevdası, inancı ve süregelen kararlılığı ile ispatlanmıştır.
6 Mayıs 1972'de darağaçlarında bile 'Tam Bağımsız Türkiye' diye haykıran üç fidanın devrimci düşüncelerini ilk gün sıcaklığında yüreğimizde ve bilincimizde, yaşatıyoruz.
Dar ağacına giderken bile;
“Asılma günü gelip çatınca, o sevdiğim giysilerimi giyeceğim. Postallarımı, parkamı. Beyaz ölüm gömleğini giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. Kesin direneceğim ve giymeyeceğim. Öyle her zamanki gibi, eyleme gidiş tavrımla gideceğim darağacına.” Diyen,
25’ li yaşlardayken kendi hayatlarını Türkiye’nin bağımsızlığına armağan eden Üç Fidanı Saygıyla anıyoruz.
“Öldürdün mü sandın
Beni cellat,
Say bakalım o günden bu güne doğan çocukların adının
Kaçı DENİZ ?
Kaçı cellat ?" dedi.
O günden bugüne kadar geçen süre içinde, Deniz Gezmiş ve arkadaşları unutulmak bir yana, onurlu bir kuşağın gurur duyulan isimleri haline geldiler. Onlar Türkiye'nin tam bağımsızlığı için mücadele eden üç fidandı. Bu gençler bağımsızlığın ve barışın sembolüdür, kimseye ateş açmadılar, kimseyi öldürmediler onlar sadece Türkiye'nin tam bağımsızlık mücadelesini nasıl yürütürüz diye düşündüler.
Onların yaktığı devrim ateşiyle yolumuzu aydınlatmaya devam edip ve bu yol uğruna gereken her şeyi yapmaya hazır olduğumuza CHP gençliği olarak söz veriyoruz.
Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu durum ve bunun karşısındaki çaresizlik, bu sürece daha en başında direnen devrimci gençlik hareketini ve onun önderlerini daha da değerli kılmaktadır.
Denizleri, Yusufları, Hüseyinleri gecenin karanlığında idam edenler, tam bağımsız Türkiye düşüncesini de idam ettiklerini sandılar ancak devrim şehitlerinin ölümsüzlüğü, aynı düşüncelerle bir araya gelen binlerce, yüz binlerce devrimci gencin tam bağımsız Türkiye’ye olan sevdası, inancı ve süregelen kararlılığı ile ispatlanmıştır.
6 Mayıs 1972'de darağaçlarında bile 'Tam Bağımsız Türkiye' diye haykıran üç fidanın devrimci düşüncelerini ilk gün sıcaklığında yüreğimizde ve bilincimizde, yaşatıyoruz.
Dar ağacına giderken bile;
“Asılma günü gelip çatınca, o sevdiğim giysilerimi giyeceğim. Postallarımı, parkamı. Beyaz ölüm gömleğini giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. Kesin direneceğim ve giymeyeceğim. Öyle her zamanki gibi, eyleme gidiş tavrımla gideceğim darağacına.” Diyen,
25’ li yaşlardayken kendi hayatlarını Türkiye’nin bağımsızlığına armağan eden Üç Fidanı Saygıyla anıyoruz.
“Öldürdün mü sandın
Beni cellat,
Say bakalım o günden bu güne doğan çocukların adının
Kaçı DENİZ ?
Kaçı cellat ?" dedi.