• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  •  https://www.facebook.com/gokcealankoyu.burgaz
 
Üyelik Girişi
KÖŞE YAZILARI

HÜSEYİN DERELİ

BİZ YAPMALIYIZ.

 

BİZ YAPMALIYIZ.

Herkese selamlar. Bu yazıyı yazmamı isteyen bana sayfada yer veren Gökçealan Haber’e/Erkan Esen Abi’ye en başta teşekkür etmek istiyorum. Geçenlerde sayfada gezerken Erkan Esen Abi’nin bir yazısına denk geldim ve yıllardır benim de hayalini kurduğum, ya niye olmasın dediğim bir konuya değinmiş. Bende bu yazımda o konuya eklemeler yapacağım.

  Köyümüzün ne özellikleri var, ne güzellikleri var diye buraya yazmama gerek yok hepiniz biliyorsunuz. Bu güzellik ve özellikleri bundan 5-6 yıl önce sadece bizler köy halkı veya köyle ilişkisi olanlar biliyordu belki de ama son yıllarda Gökçealan’ın özelliklerinin, güzelliklerinin ve potansiyelinin farkına varılmaya başlandığını bağ aralarına yapılan evlerden anlayabilirsiniz.

  Geçen yaz bir tatil kasabasına yolum düştü. Adım attığım gibi dedim ki burası bizim köye ne kadar çok benziyor. Bu arada bu kasabayı tüm Türkiye bilir öyle ün yapmış bir yer. Üzüm bağları, oteller, restoranlar, yerel işletmeler…Yerli halkı o yerin potansiyelinin farkına varmış cesaretli olmuş ve girişimde bulunmuşlar ve tüm Türkiye’ye tanıtmışlar,markalaşmışlar.Tüm bunları yerel halkın kendisi yapmış başkaları değil. Doğa anlamında Gökçealan’dan tek farkı da denizinin olması. Deniz  çok büyük bir avantaj olabilir ama bizim köyümüzün denize kıyısının olmayıp ama denize de çok yakın olması çok daha avantaj olabilir. Her neyse konumuz tam olarak bu değil, konumuz yerel halkın girişimciliği.

   Şuan dünya bir salgınla boğuşuyor ve bu süreçte en özgür yaşayabilen kitle her şeye rağmen köylüler. Aynı zamanda bu süreç bize şunu gösteriyor ki gün gelecek tarım yani toprak en kıymetli şey olacak. Peki insanoğlunun beslenme ihtiyacının yanındaki ihtiyaçlarından birisi de nedir?  Gezmek değişik yerler görmek yani turizm . İşte bu nokta da herkesten önce(herkes dediğim köy halkı olmayan sermaye sahipleri) bu durumun idrakine varıp gerekli girişimleri cesaret edip yaparsak günümüzdeki durum olan tüccarın önünde el pençe divan durmaktan çıkıp insanların senin ürettiğin ürüne sıraya girdiğini göreceksiniz. Bakın şunu demiyorum köyümüzü çevre köylerdeki gibi toprak turizmine açalım. Zaten potansiyelin farkına varan köy halkı dışındaki insanlar yatırımlarını yapmaya başladılar. Yukarıda da belirttim 5-6 sene öncesine kadar topraklardaki villalar, bağ evleri 10 parmağı geçmezdi. Köyümüzü, topraklarımızı daha çok para etsin diye değil ürünümüz emeğimiz karşılığını bulsun diye tanıtalım. Elimizde ne var? Köyümüzün doğası ,yeşilliği ,dereleri, pınarları; 1.kalite sebze ve meyve ürünleri. Bu iki unsuru yani doğal güzellikleri ve ürettiğimiz ürünleri bir tabakta sunmalıyız. Köye gelen hem doğasını görmeli hem de ürünlerini denemeli, bilmeli. Böyle bir sistem kurulduğu gün göreceksiniz ki üzüm üreticisi acaba bu sene piyasa ne olacak diye kaygılanmayacak. Sadece üzüm değil incirinden zeytinine hatta kirazına…

  İyi güzel söylüyorsun da nasıl olacak diyenleri duyuyorum. En başta girişimi destekleyen köy emekçisinin başında olduğu bir kooperatif kurulmalı. Bakın köy emekçisi diyorum buranın üzerinde biraz durup düşünün. Sürecin devamında kooperatif bir markalaşmaya gitmeli ve günümüz ekonomik faaliyetlerinin en büyük gider kalemi reklam ve tanıtıma bütçe ayrılıp tüm Türkiye’ye tanıtmak için gece gündüz çalışılmalı. Bunun sonucunda herkes cesaretli olup belki evinin altında küçük işletmeler açan insanlar olacak, sadece festival döneminde köye ziyarete gelen insanlar her hangi yılın bir günü veya günleri köye gelip alışverişini yapacak. Çünkü bu salgın süreci sonunda insanlar en doğalının ve en temizinin arayışına gireceklerdir. Akabinde bağ rotasında yürüyüşler düzenlenebilir, yayla arasında kamp faaliyetleri yapılabilir, bağcılık sempozyumları, seminerleri düzenlenebilir…örnekler çoğaltılabilir. Şunu bilmeliyiz ki ‘’Kalite her zaman talep görür’’ ki kaliteden hiç şüphemiz yok.

  Şimdilik burada yazımı en dikkat etmemiz ve üstünde durmamız gereken etkenle sonlandırıyorum. Yukarıda yazdığım girişimler daha çoğaltılabilir hayal etmek sınırsız ancak bunlar yapılacaksa köylü halkı kendisi yapmalı kendisi cesaret etmeli bir başkalarının desteği veya sermayesiyle değil. Ki bir an önce böyle bir girişim yapılmaz ise zaten bu potansiyelin yavaş,yavaş farkına varan başkaları yapmaya başlayacak bizlere de vay be adamlar yaptı arkadaş deyip bakmak kalacak.

1011 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Hava Durumu
Takvim