• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  •  https://www.facebook.com/gokcealankoyu.burgaz
 
Üyelik Girişi
KÖŞE YAZILARI

Gülizar İz Tamer

Köşe Yazısı

Dil im, dilim dilim.
Onu koşuşturmaları içinde tarladan gelirken ya da tarlaya giderken görürdüm. Omuzları üzerin de keltiri   veya   kolunda sepeti   muhakkak olurdu.Yolunacak ot, toplanacak ürün, budanacak ağaç, çapalanacak tarla, hanımlara ilaveten ;  pişirilecek yemek , yıkanacak çamaşır , yoğrulacak hamur , dökülecek çöp, bakılacak hayvan… günlük  sıralı işlerden bazılarıydı.
 Biz çocuklar da her zaman yardıma hazırdık. İşi oyunlaştırarak oyun özlemimizi giderir; tarla, bahçe işlerinin azaldığı, okulların açık olduğu zamanlarda sokakta oynayabilirdik. Bu oyunlarımız Anjelik’ in köye gelmesiyle renklendi.  Giysileri, tavırlarıyla farklı dünyanın farklılıklarını taşıdı. O fistanını savururken, bizler şalvarlarımızın lastiğini düğümlerdik. Kooperatif müdürünün kızıydı. Müdür, İtalyan artiste öykündüğünden kızına onun ismini vermiş. Bu nasıl isim, desek de Anjelik ’e Anjelik demede zorlanmamıştık. Yaşı bizden büyük olanlar için O ‘Ayvalık’tı. Servet nineyle yolda karşılaştığımız günlerin birinde.” Kızım sende’ İnce Elek le’ oynuyormusun?” diye sordu. Kendi lisanında Anjelik , “İnce Elek” oluştu. Köyde kısa süre kaldılar ama sonu “lık , lik ,lek  “ eki almış çokça ismi oldu.
  Anjelik eğitimini nerelerde, nasıl devam etti duymadım. Bizler liseye giderken “Ayşe tatile çıkabilir.” Anonsuyla Kıbrıs’a harekat başladı. Heyecanla radyo dinliyor, dualar ediliyorduk.  Başka bir şey konuşulmuyor du , milli mücadele yıllarının tanıkları, anılarını ekleyerek tahminler yapılıyordu .  Servet Nineyle karşılaştığımda “Bi Deliktaş bi Deliktaş aldı vedi.  Ne oluyo?” diye sordu.  Eoka yı Enosis’ i katmadan bir şeyler söyledim. Ne anladı, mücahid Rauf Denktaş ‘ı nasıl biçimlendirdi bilemiyorum fakat korkularım la beni gülümsetmeyi başardı. 
Bir yıl sonra idi   Yeşil Çam’ın yolu köye düştü. Orhan Gencebay ‘ın baş rol oynadığı   “ Batsın bu Dünya “filmi  çekiliyordu. Servet nineyi o gün gördüğümde omuzları da ince uzun kolları da boşdu.
 “Bi Genç Adam gelmiş, varem bakem. “Diyerek, durmaksızın yürüdü. Orhan Gencebay’ı merak ediyordu.     
  Ondan kalan hatıra kelimelerden biride “picama. “Bize gelmişti. Annem gençkız olan, torunlarını kastederek ne yaptıklarını sordu. “Ne yapcakla ellerinde bi picama bütün gün ona bakıyola. “dedi. Şaşırarak başımı kaldırdım “ Artislere bakmaktan usanmeyola .” deyince mecmua yerine “picama” dediğini anladım. Servet ninem yıllar önce Hakkın rahmetine kavuştu. 
 Şimdi hayatımıza boca edilen bunca yabancı kelimeyi duydukça yüreğim sızlıyor. İlk defa duyduğu kelimeleri kendince değiştiren özgün kişiyi ve şairin,” Sangoryos ‘u   Sakarya yapan, İkonyom’u Konya yapan dille konuşurdum.” dizelerini hatırlıyorum. Hayatta olsaydı “zulüm etmeyin” derdi diye düşünüyorum.
Bende diyorum ki ; dilimizi   dilimleyip yok etmeyelim!
356 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar33.952934.0889
Euro37.891738.0435
Hava Durumu
Takvim