Resmi adı Emek ve Dayanışma Günü olarak kaydedilen 1 Mayıs İşçi Bayramı, bir kez daha meydan yasakları tartışmasıyla geldi.

AİHM, "toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının, o toplantı ve gösteri yürüyüşünün yapılacağı yeri seçebilmeyi de kapsadığına" hükmetmiş, Türkiye'yi yasaklar nedeniyle mahkûm etmişti.

Yargı noktayı koydu

1 Mayıs 2013'te, Mecidiyeköy ve Şişli civarında toplanarak Taksim'e çıkmaya çalışan 33 kişi hakkında izinsiz toplantı ve gösteri yaptıkları iddiasıyla açılan kamu davasında yargı, yaklaşık iki hafta önce tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verdi. İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına 4 sanık ve avukatları katıldı.

Duruşmada esas hakkında savunma yapan sanık Celal Salış, "Ben suç işlemedim. Suçu işleyenler başta Başbakan olmak üzere diğer devlet görevlileridir. Asıl onların yargılanmasını istiyorum" dedi.

Sanık Erhan Ön de yasaya göre 1 Mayıs'ın bayram ilan edildiğini belirterek, "Sadece Taksim'de kutlanması yasaktı. Ben de Taksim'in dışında yakalandım. Polisler bana işkence yaptı. Haklarında şikâyetçi oldum. Soruşturma başlatıldı. Bu soruşturmanın da bu dava dosyasına konulmasını talep ediyorum" diye konuştu.

'Polisler önüne geleni gözaltına alıyordu'

Sanıklardan Remziye Can da olayların çıktığı sırada belediye otobüsünde olduğunu, atılan gazlardan etkilendiğini anlatarak, "Belediye otobüsü istikamet değiştirdi, istemediğimiz yerde inmek zorunda kaldık. Polisler önüne geleni gözaltına alıyordu. Beni de gözaltına aldılar. Saatlerce kelepçelenerek bekledik. Suçsuzum beraatimi istiyorum" dedi.

'Barışçıl gösteride bulundum'

Sanık Züleyha Yördem ise "Devletin resmi gün ilan ettiği o günde anayasanın bana verdiği haklarımı kullandım. Ben suç işlemedim. Barışçıl gösteride bulundum" şeklinde konuştu.

'Ayrı ayrı beraatlerine...'

Sanık ve avukatların savunmalarını dinleyen mahkeme hâkimi, tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı beraat kararı verdi. 
Gerekçeli hükmün daha sonra açıklanacağının belirtildiği kararda, "Her ne kadar sanıklar hakkında kanuna aykırı şekilde toplantı ve gösteri yaptıkları gerekçesiyle 2911 sayılı yasanın 28/1 maddesi uyarınca cezalandırılmaları için mahkememizde kamu davası açılmış ise de, toplanan delillere göre Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, anayasamızın 90. maddesi göz önüne alındığında sanıklara atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı kanaatiyle ayrı ayrı beraatlerine..." denildi. Böylece mahkeme, idari yasaklara rağmen 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkmanın kamu davasında ileri sürüldüğü gibi "suç" değil, AİHM içtihatlarını iç hukuktan üstün kabul eden anayasanın 90. maddesine göre anayasal hak olduğu görüşünü kabul ederek bu yönde karar aldı.

Sanıklar 3 yılla yargılanıyorlardı...

2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun "izinsiz" gösterileri düzenleyen 28. maddesine muhalefetten yargılanan tüm sanıklar hakkında 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.

1 Mayıs 2013'te valilik tarafından çalışma olduğu gerekçesiyle Taksim'de kutlamalar yasaklanmış, buraya çıkmaya çalışan gruplara da müdahale edilmişti.

Yorumlar