Devecilik kültürü ve deve güreşleri sempozyum başladı
“Selçuk devecilik kültüründe bir markadır”
Selçuk’ta bir ilk yaşanıyor
Uluslararası Selçuk Efes Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Sempozyumu başladı. Ephesus Richmond Resort Otel’de başlayan sempozyuma İzmir Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, Selçuk Kaymakamı Ayhan Boyacı, Selçuk Belediye Başkanı Dr. Dahi Zeynel Bakıcı, Efes Arkeoloji Müzesi Müdürü Cengiz Topel, akademisyenler ve dinleyiciler katıldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Efes Meslek Yüksekokulu, Ege Üniversitesi,Selçuk Efes Deve Güreşleri ve Devecilik Kültürü Derneği, Selçuk Kaymakamlığı, Selçuk Ticaret Odası ile sponsor olan firmaların katkıları ve Selçuk Belediyesi’nin organizasyonuyla düzenlenen sempozyum; devecilik kültürü ve deve güreşleri açısından çok önemli bir kent olan UNESCO Kenti Selçuk’ta gerçekleşmesi ve alanında ilk olması açısından da ayrı bir önem taşıyor.
İlk konuşmayı sempozyumun düzenlenmesi için katkı sunan Yrd. Doç. Dr. Devrim Ertürk yaptı. Ertürk, devecilik kültürü ve deve güreşleriyle ilgili sempozyumun Selçuk’ta düzenlenmesinin apayrı bir öneme sahip olduğunu belirterek; “ Selçuk, deve güreşleri konusunda önemli bir yere sahiptir. Dolayısıyla bu sempozyumun burada yapılması bizim için çok önemli. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen Sayın Belediye Başkanımız Dr. Dahi Zeynel Bakıcı’ya ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
İzmir Anadolu Yörükleri ve Deve Güreşi Sevenler Federasyonu Başkanı Özer Öztürk ve Aydın Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu Başkanı Aytekin Kaya; sempozyumun düzenlenmesine sunduğu katkılardan dolayı Selçuk Belediyesi başta olmak üzere tüm kişi ve kurumlara teşekkür etti.
Selçuk deve güreşlerinde bir markadır
UNESCO Türkiye Milli Komitesi Üyesi ve Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Ekici, somut olmayan dünya mirası hakkında kısaca bilgi verdi. Devecilik kültürünün Türkler için önemi hakkında bilim ve sanat alanından örnekler veren Ekici; “Türkiye’de deve güreşlerinin en uzun süre düzenlendiği yer Selçuk’tur. Selçuk deve güreşlerinde bir markadır” dedi. Selçuk Belediyesi’ne, bu kültürel mirasa sahip çıkarak bilimsel anlamda bir sempozyum düzenlenmesinden dolayı teşekkür ederek; etkinliklerin daha sürdürülebilir kılınmasını, sadece güreşe bağlı kalmaksızın yerel kültür ürünlerinin de satışının gerçekleştirlmesinden bahseden Ekici; “Selçuk’ta devecilik müzesi kurulmalıdır” dedi.
Bakıcı: Selçuk bilimin ve kültürün merkezidir
Uluslararası Selçuk Efes Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Sempozyumu’nun açılış panelinde bir konuşma Selçuk Belediye Başkanı Dr. Dahi Zeynel Bakıcı; “Selçuk bilimin ve kültürün önemli bir merkezidir. Biz de bu merkezde yaşadığımızınn farkında olmalıyız” dedi. “Bilimin ışığında UNESCO Yolunda” sloganıyla düzenlenen sempozyuma konu kültürün Selçuk’un tarihi ve kültürel yapısıyla yakından ilkişkili olduğunu ifade eden Başkan Bakıcı; “Burada bir tarihi geşmişten gelen, Türk kültürü içerisinde önemli bir yere sahip olan devecilik kültürünün bilimsel anlanmda ele alınması amacıyla bir sempozyum düzenliyoruz. Türk toplumu hayvanseverdir. Deve yetiştiren ailelere dikkat ettiğimiz zaman bu sevgiyi rahatlıkla görebiliriz. Bu sempozyum sonucunda çıkacak olan bildiriler kitaba dönüştürülerek gelecek nesillere aktarılarak toplumsal bellekte önemli bir yer edinecektir. Sempozyuma katkı sunan başta çok değerli hocalarımıza, komite üyelerimize, sponsorlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.
Çok heyecanlı bir gün
Selçuk Kaymakam Ayhan Boyacı ise yaptığı konuşmadadeve güreşlerinin bilimsel yönünü ortaya koyma için düzenlenen bu sempozyuma emek veren herkese teşekkür etti. Kaymakam Boyacı; “Bir deveci kadar deve yaşamını bilen biri olarak bugünün benim için de çok heyecanlı bir gün olduğunu söyleyebilirim. Deveciliğin ekonomik katkılarımın yanı sıra bir de bilimsel yanının ele alınması çok önemli bir husustur” dedi.
Çocukluk anılarımın vazgeçilmezidir
Kendisinin de devecilik kültüründen geldiğine ilişkin anılarını katılımcılarla paylaşan İzmir Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, çocukluk ve gençlik dönemlerinin geçtiği Bergama’nın bir yörük köyünde develerin sosyal ve ekonomik hayatta çok önemli bir öğe olduğunun altını çizdi. Can; “O dönemde üretilen pek çok ürün deve ile ilgili yerlere taşınırdı. Gelinlerin çeyizlerinin deve ile getirilmesi bir şan ve şöhret göstergesiydi” dedi.
Anadolu deve ırkı melezdir
Yapılan konuşmaların ardından açılış paneline geçildi. Gülsen Demir’in oturum başkanlığında başlayan panelde Prpf. Dr. Muhittin Eliaçık sunumunu yaptı. Anadolu Develerinin Irkları, Bakımı ve Hastalıkları Üzerine Bir Risale üzerine adlı 1916 yılında Veteriner İhsan Akıncı tarafından yazılan bir eser ile ilgili bilgi verdi. Asya ve Afrika develerinin yanı sıra özellikle Anadolu deve ırkının yapay da olsa konuşulan bir husus olmasının altını çizen Eliaçık; “Anadolu develerinin yalnız bir ırktan olmadığını; melez bir ırktan oluştuğunu Çok önemli bir ekonomik getirisinin yanın sıra sağlık ve hayat şartlarının bilinmemesinin çeşitli hastalıkların nüksetmesinden bahsetti.
Birinci oturumun sonunda yapımcılığını Kaan Yazgan ve Gizem Selçuk’un; yönetmenliğini ise Sibel Şamlı’nın yaptığı ve dört yılda tamamlanan “Yok Devenin Pabucu” adlı belgesel yayınlandı.