Artan sıcakların etkisiyle birlikte çocuklarda en sık güneş yanıkları görüyoruz. Ultraviyole ışınları, bebek cildini olumsuz etkiliyor. Güneşten koruyucu kremlerin sadece güneşin en dik geldiği 10.00-15.00 saatleri sürülmemelidir. Bebekler açık havada gezdirilirken bile sürülmelidir. Çünkü güneş ışınları öğleden sonra olsa da, gölgede bile yansıyarak çocukları olumsuz etkileyebiliyor. Güneşten koruyucu kremlerin içinde katkı maddesi bulunmamalıdır. Fiziksel bariyer oluşturacak özelliklere sahip olmalıdır. Bunun dışında kaliteli gözlük, şapka, şemsiye de kullanılabilir.
Güneşte 2-3 saat boyunca oyun oynayan çocuklar bulantı, kusma ve yüksek ateş gibi şikayetlerle acil servislere götürülüyor. Bu durumda ilk önce çocukların ateşi düşürülür. Güneş çarpması ağırsa, yani çocuğun genel durumu ve bilinci yerinde değilse hastaneye yatırılır. Terlemeyle kaybettiği eksikleri tamamlanmaya çalışılır. Hafif güneş çarpmalarında evde müdahale edilebilir. Çocuğun üzerindeki giysiler çıkarıldıktan sonra serin bir yerde hemen ılık suyla yıkanmalıdır.
Burun kanaması, sıcağın ve güneşin etkisiyle oluşabileceği gibi çocuğun burnuyla oynamaya bağlı da olabilir. Ayrıca üst solunum yolu hastalıklarında burun kanaması olabilir. Eğer burun kanaması güneşe ve sıcağa bağlı gerçekleşiyorsa, acil müdahale olarak soğuk su kompresiyle burun yıkanmalıdır. Genellikle burnu kanayan çocuklara kafasını geri atması söylenir. Ancak bu hatalı bir uygulamadır. Çocuğun burnu kanadığı zaman kafasını dik tutmalıdır. Burun kanatlarına mekanik baskı uygulanmalıdır. Eğer kanama durmuyorsa, hastanede burun tamponu konarak kanama durduruluyor.
Isı artışı mikropların üremesine, gıdaların bozulmasına neden oluyor. Eğer hafif ishal, kusma varsa, çocuk günde iki-üç kere tuvalete gidiyorsa önce çocuk takip edilmelidir. Virüslerin yol açtığı basit ishaller 1-2 gün için geçer. Bu durumda tedavi uygulamaya gerek yoktur. Sadece çocuğun beslenmesine dikkat ederek, bol sıvı vererek, ORS olarak bilinen tuzlu, şekerli su takviyesi yaparak geçmesi sağlanır. Günde üçten fazla tuvalete gitmeye sebep olan ve geçmeyen ishallerde hastaneye başvurulmalıdır. Bu hastalara tıbbi müdahale yapılır ve kayıpların yerine konması sağlanır. Eğer kanlı ishal varsa, ilaç tedavisine başvurulmalıdır.
Alerjiye sebep olmayan hafif sinek, böcek sokmalarında oluşan kaşıntıya karşı ilaçlar, solüsyonlar veya merhemler kullanılmalıdır. Isırılmış yerler kaşınmamalıdır. Bazen çocuklar ağır alerjik reaksiyonlar geçirebiliyorlar. Bu gibi durumlarda hastane şartlarında tıbbi müdahale uygulanmalıdır. Çok sıcak yerlerde sineksavar kullanılmalıdır. Özellikle bebeklerde gece yatak çevresini koruyacak cibinlik kullanılmalıdır. Bunun yanında bebeklerin kollarını ve bacaklarını koruyan giysiler tercih edilmelidir.
Aşırı terlemeye bağlı olarak isilik daha çok bebeklerde görülen yaz hastalıkları arasında yer alır. Ciltte nokta şeklinde kırmızı döküntüler oluşuyor. Genellikle sıcak havada fazla giydirmeye bağlı olarak oluşuyor. Çocuğa her gün banyo yaptırarak ve çok ince giydirerek, ilaç sürmeye gerek olmadan isilikler kendiliğinden geçmektedir.
Havuz-deniz kirliliğine bağlı yaz hastalıkları artış gösterebiliyor. Yaz aylarında daha yoğun olarak kullanılan havuzlar idrar yolu enfeksiyonlarına sebep oluyor. İdrar yolu enfeksiyonu belirtileri idrar yaparken yanma şeklinde görülebilir. Bunun yanında yüksek ateş, bulantı, kusma, karın ağrısı, idrarda kan görülmesi gibi daha ciddi şikayetler de görülür. Havuz kullanımı sonrası çocukta bu gibi şikayetler varsa hekime başvurulmalıdır. Havuz yerine daha çok denizi kullanılmalıdır. Ancak denizin de temiz olması gerekiyor. Deniz ve havuzdan sonra duş alınmalıdır. Mayo gibi ıslak kıyafetler hızlıca değiştirilmelidir.
kaynak http://www.superkadin.net