Karne çocuğun zekasını değil çocuğu hangi derslere daha iyi çalışması gerektiğini çocuğa, ailesine ve öğretmene gösterir. Karnenin bu gerçek anlamı dışında karneye farklı anlamlar yükleniyor. Çalışkan olduğunu gösteren belge.. Zeki olduğunu kanıtlayan belge.. Yetenekli olduğunu gösteren belge.. Hayat başarısını belirleyen belge.. Yeterli olduğunu gösteren belge.. Uslu çocuk olduğunu gösteren belge.. Geleceği belirleyen belge.. Karneye bu ve bunun gibi anlamlar yükleniyorsa bu durum çocuk için sorun olabilir. Bu beklentiler karşılanmadığı zaman çocukta hayal kırıklıkları, üzüntü, kaygı, öfke, özgüven düşüklüğü, içe kapanma vb. olumsuz duygular yaşanmaktadır. Bu olumsuz düşünceler ve duyguların oluşmasında ailelerin tutumu, çocuğun notlarına ve performansına gösterdikleri tepkiler sebep olur. Beklenmeyen karne notları karşısında gösterilen aşırı ve olumsuz tepkiler, çocuklar da kaygı, endişe, korku ve suçluluk oluşmasına neden olur. Karne notu üzerinden değerlendirilen çocuğun özgüveni zedelenebilir.
1.Ailelerin çocuktan beklentileri, çocuğun yaşına, ilgi ve yeteneklerine, sorumluluklarına, gelişim düzeyine, ve olanaklarına uygun olmalıdır. Çocuğu suçlamak, eleştirmek, kıyaslamak kendisini daha da kötü hissetmesine sebep olur. Bu nedenle öncelikle çocuğun olumlu yönleri ön plana çıkarılmalıdır.
2.Aileler karne ve karne notuyla ilgili duygu ve düşüncelerini çocuklarıyla paylaşmalıdır. Çocuğun da duygu ve düşüncelerini ifade etmesi sağlanmalıdır.
3.Düşük notlar hakkında çocukla konuşularak bu durumun nedeni belirlenmelidir. Amaç çocukta farkındalık oluşturmaktır.
4.Çocuklar işbirliği yapılarak düşük notların nasıl telafi edileceği konuşulmalıdır. Etkili çözüm yöntemleri gözden geçirilmelidir.
5.Çocuklar kendilerini güvende hissedecekleri sınırlara ihtiyaç duyarlar. Ebeveynlerin aşırı müdahale etmeden, sınırlar çerçevesinde çalışma planı oluşturmaları çocuğun kendi sorumluluklarını almalarına yardımcı olmalı.
6.Çocuğun aldığı nota odaklanmak yerine dönem boyunca gösterdiği çabası vurgulanmalıdır.
7.Dışarıdan sürekli müdahale etmek yerine, çocuğun zorlandığı alanlarda içsel motivasyonunu harekete geçirmesi sağlanmalıdır.
8. Her çocuğun farklı olduğu unutulmamalıdır. Bunu göz önüne alarak çocuk başka çocuklarla kıyaslanmamalıdır.
9.Çocukla aile arasındaki ilişki sadece okul, ders ve karnedeki başarısı üzerinden olmamalıdır. Çocuğa her koşulda sevildiğini hissettirmek özgüven gelişimi için önem taşır.
10.Olumsuzlukları bir kenara bırakıp çocuğun olumlu yönleri mutlaka övülmeli ve desteklenmelidir.
Unutulmamalıdır ki, karneler geleceğe dair akademik hayatı belirlemez. Eğitim ve öğretim bir süreçtir. Bu süreçte zaman zaman inişler ve çıkışlar olabilir. Çocuğun aldığı karne hayatları boyunca alacakları ne ilk ne de son karne olacaktır. Bu nedenle çocuğun karnedeki notları yerine dönem boyunca gösterdiği performansına odaklanılmalıdır.
kaynak:http://www.superkadin.net