CHP'nin seçim kampanyasında kullanacağı seçim şarkısı da ilk kez kamuoyuna duyuruldu. Kılıçdaroğlu konuşmasında iktidara geldikleri takdirde HSYK'yı ikiye ayıracaklarını söyledi.
Bildirgede ekonomiyi ilgilendiren önemli vaatler yer aldı. CHP'nin, ailelere ilişkin seçim vaatleri arasında en çok dikkat çekeni, hanelere yönelik kira ve fatura desteği sözü oldu.
CHP bildirgesine göre, hanelere 360 TL kira ve fatura desteği geliyor.
16,7 milyon kişi ve 3,5 milyon haneye sosyal destek verilecek ve kadınlara 400 lira kreş desteği sağlanacak.
Bildirgeye göre, askerdeki gençlere 360 lira da destek verilecek. Buna ek olarak öğrencilere çantalar, kalemler, kitaplar ve defterler devletten verilecek.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Hepinizi muhabbetle, yürekten selamlıyorum. Yaşanacak bir Türkiye umuduyla, beklentisiyle hepinizi yürekten selamlıyorum. Hiçbir ayrım yapmıyorum. Öğrenci, memur, köylü kentli, Karadenizli Egeli Anadolulu Trakyalı hepinize sesleniyorum, hepinizi yürekten selamlıyorum. Genç yaşlı demeden bütün milletime sesleniyorum. Sanat kültür dünyasına sesleniyorum. Hukuk dünyasına sesleniyorum. Gelin hep beraber yeni bir başlangıç yapalım, gelin hep beraber yaşanacak bir Türkiye inşa edelim.
Düşünün bir daha düşünün, iki defa düşünün üç kez düşünün.
13 yıl önce biz yoksullukla mücadele edeceğiz dediler, yasaklarla mücadele edeceğiz dediler.
‘6 milyon 700 bin işsiz, 13 milyon yoksul’
Şimdi 6 milyon 700 bin işsiz, 13 milyon yoksul, prim borcu olduğu için ölüme terk edilen esnaf kardeşim, açlık sınırına dayanmış bir milyon insan, kızgın öfkeli gençlerimiz, korkmuş sinmiş bir medya, kimliğini ve kişiliğini yitirmiş iş dünyası. Sonuç bu. Bu tabloyu görüyorsak, bu tablo devletin resmi rakamlarına yansımışsa, bu tabloyu milletin vicdanına teslim ediyorum.
13. yıl sonunda ne oldu. Milletin polisle arasını açtılar, milletin devletle arasını açtılar, milletin dinle imanla arasını açtılar, sporla, sanatla arasını açtılar en önemlisi milletin milletle arasını açtılar.
Bu tablo düşündürücü bir tablo. Bu tabloyu Türkiye hak ediyor mu?
Komşularla sıfır sorun dediler, milletin komşularla arasını açtılar, bir komşumuz bile kalmadı.
En acı olanı, Türkiye son altı yıldır 10 bin dolar barajını aşamamış, orta gelir tuzağına kapılmıştır. Türkiye büyümesini, kalkınmasını sağlayamıyor. Orta gelir tuzağından Türkiye’yi kurtarmalıyız.
Biz bu tabloyu mu istiyoruz. Biz yaşanacak bir Türkiye istiyoruz.
‘Bu tabloyu yakıp geçeceğiz’
Karamsar bir tablo olduğunu biliyoruz ama asla umutsuz değiliz bu tabloyu yakıp geçeceğiz. Yaşanacak Türkiye’yi el birliğiyle kuracağız.
Bir seçim bildirgesi değil bir vizyon belgesi ortaya koyacağım.
Komşularına örnek olan bir Türkiye’yi anlatacağım. Yaşanacak bir Türkiye’yi kurmak için dört ayaklı bir strateji izleyeceğiz. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, devletin saydamlığını göreceksiniz.
Türkiye ekonomik büyüklüğü itibariyle dünyanın 19. Ülkesi, iki yıl önce 17. Ülkeydi.
İnsanı gelişmişlik endeksinde, 10: 20 30. 40. Sırada değiliz, tam 69. Sıradayız.
Türkiye’yi insani gelişmişlik endeksinde ilk 20’ye sokma hedefindeyiz. İnsani gelişmişlik endeksinde ilk 20 sırada yer alan ülkelerin tamamında kişi başına gelir en az 45 bin dolar.
Eğer bir ülkede demokrasi yoksa, özgürlükler yoksa, can ve mal güvenliği yoksa orada büyüme ve kalkınmadan bahsedemezsiniz.
Türkiye orta gelir ve orta teknoloji tuzağındadır.
Gömleğin düğmelerini doğru iliklersek, devamı gelir.
Can ve mal güvenliği her şeyin önündedir. Can ve mal güvenliğinin güvencesi demokrasi ve hukukun üstünlüğüdür.
‘Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız’
Ne yapacağız bunları sağlamak için:
-Siyasi ahlak yasasını çıkaracağız, siyaset asla zenginleşme aracı olmayacak.
-12 Eylül askeri darbesinin mirası olan ve demokraside derin yaralar açan tüm yasaları tümüyle kaldıracağız.
-Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız, sözüm söz CHP iktidarında kalkacaktır bu.
-Milletin vekillerini milletin kendisi seçecek, lider sultasına son vereceğiz, lider sultası olmayacak artık.
‘HSYK ikiye ayrılacak’
- Siyasi partiler yasasını değiştireceğiz, yurtdışı seçim planı geliştireceğiz.
-Adli kolluğu getireceğiz, böylece soruşturmalarda siyasetin gölgesini kaldıracağız, gizli tanık uygulamasına kesinlikle son vereceğiz.
- HSYK’yı ikiye ayıracağız. Hakimler ve savcıları yüksek kurullarını ayıracağız.
- Avukatları ve savcıları iddia makamıyla savunmayı aynı düzende karşılıklı oturtacağız.
- Medyanın üzerindeki bütün baskıları kaldıracağız, medya özgürlüğünü sağlamayan bir siyasal anlayışın demokratik değerleri boştur.
-Hiç kimsenin inancına, hiç kimsenin yaşam tarzına, siyasal düşüncesine asla müdahale ettirmeyeceğiz
-CHP iktidarında kuvvetler ayrılığı ilkesini kesinlikle ortaya koyacağız.
- Kürt sorunu konusunda demokrasi içinde soruna çözüm söylemlerinde en namuslu parti CHP’tir. Bu sorunu çözerse CHP çözer, CHP dışında hiçbir irade bunu çözemez. Bu sorunun çözüm adresi TBMM’dir dedik hiçbirisini dinlemediler.
‘Stratejimizin ikinci ayağı: Dünya ile yarışan bir Türkiye’
-Ülkemizin uluslararası alanda ciddi bir rekabet gücüne erişmesi gerekiyor. Türkiye’nin orta teknoloji ve gelir tuzağından kesinlikle kurtulması gerekiyor. Rekabetçi bir ekonomi için üretken yatırımlara, verimlilik artışına, nitelikli istihdama ihtiyacımız var. Uluslararası arenada ciddi bir yarışmacı olmak istiyorsanız, önce üreteceğiz sonra hakça bölüşeceğiz.
Uluslararası alanda rekabetçi olmak için neyi üreteceğiz? Katma değeri yüksek ürün üretmek zorundasınız. Yani cebimizde taşıdığımız cep telefonları gibi katma değeri yüksek ürün üretmek zorundasınız.
Katma değeri yüksek ürünü nasıl üreteceksiniz? Türkiye’yi bilgi toplumuna taşıyacaksınız.
Türkiye’yi bilgi toplumuna nasıl taşıyacağız? Üniversiteleri birer bilgi merkezine dönüştürürseniz, bu olur.
‘YÖK’ü kaldıracağız’
Eğer bir ülkenin üniversiteleri ayakta değilse, siz orta gelir tuzağından kurtulamazsınız. Türkiye bilgi toplumuna girme trenini kaçırırsa, Türkiye geriler.
12 Eylül darbe ürünü olan YÖK’ü kaldıracağız. Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı mekanlara dönüştüreceğiz.
Üniversiteli öğrencilerimiz kendi üniversiteleriyle ilgili kararlarda söz sahibi olacaklar.
Her yıl en az 15 bin üniversite mezununu yurtdışına doktoraya göndereceğiz. Belki birileri düşünebilir, doktora gittiler de ne oldu. Türkiye bilgi ve teknolojide gerçek anlamda sıçrama yapacak.
Eğitim sistemini ideolojik prangalardan kesinlikle kurtaracağız. Bir yılı zorunlu olmak üzere, zorunlu eğitimi 13 yıla çıkaracağız.
‘İşsizlik sorunu için tek bir adım atılmadı’
İşsizlik bu ülkenin en temel sorunu. Bugüne kadar işsizlik sorununu çözmek için somut bir adım yoktur.
İş garantili eğitim başlatacağız. Anneler ve babalar iş meslek liseleri için tek kuruşluk harcama yapmayacak.
‘Bölgesel teşvikten sonra sektörel teşvik’
Teşvik sistemini de yeniden şekillendireceğiz, bölgesel teşvikten sonra sektörel teşviğe önem vereceğiz, gerekirse firma özelinde teşvik yapacağız.
Vergi, sigorta borcu olmayan KOBİ’ler bir yıl boyunca ödedikleri vergi kadar sıfır faizli kredi alacak. Bu teşvik sıradan bir teşvik değil. Bu şekilde Türkiye de üretim artacak, istihdam artacak, kayıtlı eleman artacak.
İlk kez size söylüyorum bir siyasal parti ilk kez bu kadar ciddi, bu kadar onurlu projelerle milletin önüne çıkıyor.
‘3. Ayak: Sosyal devleti güçlendirmek’
Stratejimizin 3. Ayağı sosyal devleti güçlendirmek.
Yani önce üreteceğiz, sonra adam gibi bölüşeceğiz.
Anayasamızın ikinci maddesi ne diyor: Türkiye cumhuriyeti laik demokratik ve sosyal bir hukuk devleti diyor. Eğer biz sosyal devleti güçlendirirsek refahı güçlendiririz.
13 yıldır bu ülkede refah eşitçe bölünmedi.
‘Birileri köşeyi döndü birileri açlıktan öldü’
13 yıldır bu ülkede vicdansız bir büyüme modeli yaşandı.
17 milyon yoksul vatandaşıma sesleniyorum. Birileri köşeyi döndü birileri açlıktan öldü.
17 milyon yoksul bu ülkeye yakışmıyor. 17 milyon yoksul ben yoksul değilim diyecektir yaşanacak bir ülkede.
‘Yoksulların yaşam tarzlarını sömürdüler’
Devletin resmi rakamlarını veriyorum:
2002- bu ülkede en zengin yüzde 1 toplam Türkiye servetinin yüzde 39’una sahip
2014’te bu rakam yüzde 54’e çıktı.
Neden 17 milyon yoksulumuz var işte bu nedenle. Yoksulların yaşam tarzlarını sömürdüler.
4 yılda Türkiye’de yoksul kalmayacak sözüm söz.
Bir rakam daha vereceğim: bu yoksul insanlar son on yılda bankalara 128 milyar dolar para ödediler. Bu rantçılar köşeyi dönenler bu parayı ödediler mi? Asla ödemediler.
Birileri köşeyi döndü, nüfusun yüzde 1’i Türkiye servetinin yüzde 54’üne sahip.
5 milyon vatandaşım borç batağında. 1 milyon 20 bin kişi borcumu ödeyeceğim dedi ama ödeyemedi.
‘İşsiz evlat vergisi diye bir şey getirdiler’
Siyaset zenginleşme aracı değildir.
iz işsiz evlat vergisi diye bir şey duydunuz mu? İşsiz evlat vergisi diye bir şey getirdiler. Evlat var işsiz ama işsiz olduğu için baba vergiyi ödeyecek.
7 milyon kişiye genel sağlık vergisini yatıracaksın diyorlar, sizi bu vergiden kurtarmak benim boynumum borcudur.
‘11 milyon emekli dinlesin’
Bunu nasıl yapacağız: üreteceğiz, kazanacağız, hakça bölüşeceğiz.
11 milyon emekli dinlesin. Size ramazan ve kurban bayramında birer maaş ikramiye vermek benim boynumun borcudur. Ben senden bir şey istiyorum. Senin hayır duanı istiyorum ben. Hayır duanı. Bütün CHP’liler sana saygı duyuyor. Bizim sana vefa borcumuz var. Onu yerine getireceğim ben. Çalışan emekli kardeşime de sesleniyorum. Çalışıyorsun emekli oluyorsun ama geçinemiyorsun. Çalışana da vergi getiriyorlar. Senin emekli maaşından kesilen yüzde 15 emekli vergisini kaldıracağım.
Emekli kardeşim hastanede, eczanede bankada para kesiyorlar. Bu üç ayrı kesintiyi de kaldıracağım.
Bunları refahı topluma yaymak için yapıyoruz.
‘Her ailenin güvencesi olacak’
17 milyon yoksulumuz var, aylık geliri 200 liranın altında olan bu kişiler var. Namus sözü veriyorum 4 yılda Türkiye’de yoksul kalmayacak.
Her ailenin güvencesi olacak. Anne ve çocuklar beraber yaşam mücadelesi veriyor.
Aile sigortası getireceğiz, hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak, sözüm sözdür.
‘Taşeron işçilerin tamamını kadrolu olacak’
Taşeron işçilerin tamamını kadrolu olarak işe alacağız. Sözüm söz taşeron işçi kavramı kalmayacak. Tamamınızı kadrolu olarak işe başlatacağız. CHP iktidarında çağdaş köleliğe izin vermeyeceğiz.
‘Asgari ücret net 1500 tl olacak’
Yaklaşık beş milyon asgari ücretli çalışan size sesleniyorum. Asgari ücret üzerinden alınan vergiyi kaldıracağız net 1500 TL olacak. Asgari ücretli kardeşim gelirinin en az üçte birini, bazen yarısını ev kirasına veriyorsun. Bunlar konut sorununu çözemedi. Arsa payı alınmayacak. Ayda 277 lira taksitle sana 70 metrekare evler yapacağız.
‘Çiftçiye mazotu 1,5 liradan vereceğiz’
Çiftçi kardeşlerimin yaşadığı sorunları en iyi onlar bililer. Ürünlerinin alın terini alamıyorlar. İki Trakya büyüklüğünde alan son 13 yılda ekilmiyor. Onlara şu sözü veriyorum. Ürettiğin ürünün karşılığını alacaksın. Hiçbir şeker fabrikasını özelleştirmeyeceğim. Sana mazotu 1,5 liradan vereceğim. Ürün alım fiyatı bir yıl önce belirlenecek. Eğer çiftçi üretseydi SOMA olmayacaktı, Ermenek olmayacaktı, eğer çiftçi üretseydi onların çocukları yetim kalmayacaktı.
‘Faizlerin en az yüzde 80’nini sileceğiz’
Beş milyon vatandaşımız borç batağında. Bizim iktidarımızda sözüm söz faizlerin en az yüzde 80’nini sileceğiz, kalan borcu yeniden yapılandıracağız. Olmaz diyen varsa karşıma çıksın, istediği alana davet ediyorum onu.