MEHMET ÖZYÖRÜKK Köşe yazısı Üzüm üretimi binlerce yıldır Anadolu’da yaşayan çiftçilerin baş uğraşlarından biri olmuştur ve bugün de olmaya devam etmektedir. Dünya çekirdeksiz kuru üzüm üretiminin %30’nu Türkiye’deki çiftçiler üretmektedir.Ülkemiz bu alandaki Dünya sıralamasında ABD’ den sonra ikinci ülke konumundadır. Bu nedenle üzüm ülkemiz tarımsal ihracatı açısından da stratejik ürünlerin başında yer almaktadır. Tüccarlara karşı üreticilerin korunması için bir çok önlemler alınmalıdır, teşviklerle desteklenmelidir. Çiftçi kooperatiflerinin örgütlenmesi lazımdır.Çiftçimizin üzümü açığa dökmemesi lazımdır. Amaçları üzüm yemek değil bağcıyı dövmek Tüccar-Tefeci sömürüsünden kurtulmak için dayanışmak amacıyla üretici ortaklığı olarak kurulan Tariş üreticiden üzüm almak istemiyor, kooperatif olma özelliğini tamamen terk etmeye, şirkete dönüşmeye çalışıyor. Bunu adım adım uyguluyor.. Çiftçinin kendi ürününü işleyip pazara sunmalarına da engeller konuluyor. Bundan 10 sene önce üzüm 1.70 -1.80 tl den satılırken.. Şimdi üzüm 2.90 – 3.40 TL ye satılmasına ne demeli? En küçük örnek 2006 yılında ekmek fiyatı 30 kuruş buğdayın kilosu 40 kuruş iken ; 2016 yılında ekmeğin 1 TL olması buğdayın kilosunun 70 kuruş olması çiftçinin uzun dönemde enflasyon mağduru olduğunu gösteriyor.Hep mağdur olan çiftçi oluyor. Bana göre sorunların çözüm önerileri 1-)Çiftçilerin, ortaklaşa kullanabilecekleri, yaş üzümlerini paketleyip koruyabilecekleri işletme ve soğuk hava tesislerinin kurulması teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. 5-) Hükümet Kooperatifler yasasını yenileyerek demokratik hale getirmelidir. |
540 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |