• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  •  https://www.facebook.com/gokcealankoyu.burgaz
 
Üyelik Girişi
KÖŞE YAZILARI
Gülizar İz Tamer

Mutluluğu Sildirmeyin

Neşeli koşuşturmalarımla ilerleyen bir gün daha. Sırdaşlarımla konuşmasam neşeye hasret olurdum. İşe girdiğimde “Konuşmak yasak” denilmişti. Kimse duymuyor. Bense sürekli konuşuyorum. Eşyalara isimler verdim. Sarı zarife toz bezinin, Uzun Naci küreğin ismi, hortuma Kahveci Hasan ismini verdim. Bu isim ona yakıştı. Ne zaman görsem elinde hortumla bahçesini ıslatır. Kül tablasının ismi Kirli Naciye hem de ne kirli, kokusu desen cabası. Ben Naciye’yi kirletmem. Sigarayı dışarda içerim. Yeri ayağımla biraz eşeler kalan kısmını oraya gömerim , Dedem “Toprak her şeyi temizler” derdi . Masaya Oturak Ali ismini verdim. Geçen gün Oturak Ali ’ye burada ki insanların yanakları neden kırmızı kırmızı, tombul diye sordum. “Tabakların ağırlığından yorgun düştüm, onlar kızardıkça hafifliyorum” dedi. Aslında az soru sorarım çoğunlukla anlatırım. Bilhassa Sarı Zarife’ye, yıkayıp, suyunu sıkıp, odaları dolaşırken neler neler anlatırım. Çocuklarımı, Meryem’in iştahını, Ömer’imin elimden fileyi kapışını, yeni giysileriyle takındığı pozları, hanımımın artık sık sık kızartmalar yapmaya başladığını…Sarı Zarife’yle çok konuştuğumdan, diğerleriyle gevezelikler yapar keyiflenirim. Keyiflendikçe odalar, koridorlar temizlenir. Müdürün de yüzü güler. Merdivende karşılaştığımızda, sırtımı okşadı. İhtimal beni seviyor. Ben oteli seviyorum. Uzak yerlerde yaşayanları tanımaya çalışıyorum. “Yetmiş iki milletmişiz”, Yunus öyle demiyor mu? Bahçenin köşesinde ki sandalyeye oturur seyrederim. Bazen yetmiş iki milletin eşit olmaması beni üzer. Dinlenme zamanı yaklaşıyor Uzun Naci’de biriktirdiğim çöplerle bahçeye yöneldim, biraz oturmalıyım. Hem cebimdeki resmi düzeltirim. Duvarda asıla duran babamın asker fotoğrafının yanına yerleştireceğim. Aynı çerçeve içinde ikisi yan yana çok güzel olacak. Nihayet bahçenin köşesindeki yerimi aldım. Fotoğrafı orada ki boş sandalyeye koyup sıvazlayarak düzeltiyorum. Mavi gözlerin ışıltısıyla içim ferahlıyor. Kırışıkları epey düzeldi. Başımı doğrultup ileriye bakıyorum. Üç hanım muhabbet edip sigara içiyorlar. İçmek isteğiyle ceplerimi yokluyorum, kalmamış. Hanımlara doğru, elimi sigara içer gibi yapıp parmaklarımı dudağıma götürüp çekiyorum. Hanımlar beni göstererek yüksek sesle bir şeyler demeye başladı. Müdür hızla geliyor. Yanağıma inen tokattın şiddetiyle sendeliyorum, müdür bağırıyor. “Def ol, defol ol! Utanmaz adam öpücük vermek ne oluyor!” Ama ben …Diyorum. Sigara …Diyorum. Dinlemiyor… Tamam demek zorundayım. Tamam diyorum. Toparlanmağa çalışıyorum, eğilince gözümden bir damla yaş düşüyor. Fotoğrafa bakıyorum, zarar görmemiş. “Ne mutlu Türk’üm diyene” yazısında “mutlu” kelimesinin harfleri dağılmış, okunmuyor.

Kurusun daha iri yazarım. Mutluluk kaybolmasın. Gülüzar Tamer.

 

  
469 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Hava Durumu
Takvim